Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, eğitim çalışanlarının, kamu görevlilerinin haklarını koruma ve geliştirme, çalışma şartlarının iyileştirilmesini sağlama amacıyla kurulan bir sendika olarak, gayelerinin, bütün çabalarının haklarını elde etmek olduğunu ifade ederek, “Yasakların kaldırılması için mücadele verirken de, ‘angaryaya hayır’ derken de, kamu görevlilerinin mali, özlük ve sosyal haklarının olması gereken noktaya çıkması için ter akıtırken de, millî iradenin vesayetten arındırılması için alanlara çıkarken de amacım ve gayemiz aynıdır. Biz meşru haklarımızın peşindeyiz. Mücadelemiz, yasal haklar ile meşru haklar arasındaki makası kapatmak içindir” dedi.
Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Giresun Şubesi tarafından, Giresun Üniversitesi Güre Yerleşkesi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu’nda düzenlenen “Yeni Ufuklardan Yeni Umutlara” konulu konferansta yaptığı konuşmada, sendikal harekette 27 yılı geride bıraktıklarını, ilkesel tutumlarından hiç ödün vermediklerini ve hep buna sadık kaldıklarını söyledi.
Antidemokratik zeminlerde meşru olmayan metinler ürettiler
Türkiye’de sendikal alana yeni bir soluk getirdiklerini kaydeden Yalçın, “Kaldırım taşıyla, esnafın camıyla sorunu olmayan bir teşkilatız. Şimdiye kadar hiç kaldırım taşı sökmedik, cam, çerçeve indirmedik. Çünkü başladığımız noktadan geldiğimiz noktaya baktığımızda 27 yıllık sendikal sürecimizde temel ilkesel değerlerden kopmayarak bu yolculuğu sürdürdük. Biz meşru haklarımızın peşindeyiz. Tüm mücadelemiz, yasal haklar ile meşru haklar arasındaki makası kapatmak içindir. Ülkemizde antidemokratik zeminlerde yasal metinler ürettiler ama meşru metinler değildi. Bir şeyin yasal olması meşru olması anlamına gelmez. Gayemiz, amacımız bütün yasal metinlerin de meşru olabileceği çerçeveyi yakalamaktır” şeklinde konuştu.
Bir adım ötesini görmek, bilmek zorundadır
Temel hak ve hürriyetler konusunda birçok önemli kazanım sağladıklarını dile getiren Yalçın, var olan sorunları çözme mücadelelerinin de kararlılıkla sürdüğünü ifade etti. Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda da kırılma anlarında en ciddi çabayı ortaya koyan, dirayetli olan bir sendika olduklarının altını çizen Yalçın, şöyle konuştu: “Memur-Sen, entelektüel kapasitesi yüksek bir ailedir. Profesör, doçent, öğretmen, din görevlisi, doktor buraya üyedir. Burası, hayatı bir başkasının gördüğü gibi görme lüksü olmayan bir kitledir. Bir adım ötesini görmek, dünyada ne oluyor, bunu bilmek zorundadır. Onun için özelde üyemizin, genelde ülkemizin, evrensel anlamda bütün mazlum ve mağdurların derdiyle dertlenerek yolculuğumuza devam ediyoruz, etmeliyiz.”
Yolculuğumuzu güç kaybetmeden sürdürmeliyiz
Mutabakat dönemi, 15 Mayıs yaklaşırken teşkilatların her zamankinden daha fazla çalışması gerektiğini vurgulayan Yalçın, “Yeni bir sürecin eşiğindeyiz. Artık sadece yereli değil, evrenseli de düşünerek hareket ediyoruz. Dünyanın çeşitli ülkelerinde sendikal çalışmalar yapıyor, emek örgütlerinin bir araya gelmesini sağlıyoruz. Dünyada belki de yalnızca ILO gibi büyük yapıların yapabilecekleri organizasyonları biz Memur-Sen, Eğitim-Bir-Sen olarak yapıyoruz. Bu nedenle, her zamankinden daha güçlü ve birlik olmak durumundayız. Bu aşamaya gelmiş bir örgütlülük güç kaybetmemelidir” ifadelerini kullandı.
15 Mayıs tarihi itibarıyla bağlı sendikalarda ve konfederasyon bazında yetkinin devam etmesi hâlinde kamu görevlilerinin kazanmaya devam edeceğini belirten Yalçın, aileleriyle birlikte düşünüldüğünde, toplamda 20 milyon insanın sorumluluğunun unutulmaması gerektiğini kaydetti.
Sözleşmeli istihdam Türkiye’nin sorunu olmamalıdır
Sözleşmelilerin sorunlarına da dikkat çeken Yalçın, “Sözleşmelilikte ısrar, aile kurumundan aile içi dayanışmaya, çocukların ebeveynleriyle birlikte olmasından eğitimine, kamu hizmetlerinde kalite ve süreklilikten iş barışına, kariyer ve liyakat sisteminden adalet merkezli ve eşitlik temelli kamu personel mevzuatı gerekliğine kadar birçok alanda sorun yaşatmakta ve üretmektedir. Kamu görevlileri, eş ile iş arasında tercih yapmak zorunda kalmamalı, ekonomik haklar konusunda örselenmemeli, can sıkan tayin, terfi konusundaki eşitsizlikler giderilmelidir. Özlük haklarında eşitlik sağlanmalı, bundan sonra atamalar kadrolu yapılmalıdır” diye konuştu.
Bir süre önce ‘Sözleşmeliliğe Son Şûrası’ gerçekleştirdiklerini hatırlatan Yalçın, şûrada çıkan sonuçları ve önerileri de paylaşarak, Türkiye’nin, kamu hizmetlerini bütünüyle kadrolu personel ile verebilecek kadar kadim bir birikime, bunun maliyetini karşılayacak ekonomik yeterliliğe sahip olduğunu sözlerine ekledi.
Tufanoğlu: Mayıs ayı yeni bir rekorun tarihi olsun
Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı Soner Can Tufanoğlu, 15 Mayıs’ta, sendikaların ve konfederasyonların üye sayılarının tespit edileceğini, Ağustos ayında ise 5. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin başlayacağını dile getirerek, yeni rekorlara imza atmaları gerektiğini söyledi.
Sarı: Giresun’da Memur-Sen’in İmzası Olacak
Eğitim-Bir-Sen Giresun Şube Başkanı Muhammet Sarı ise, hak, emek, özgürlük esaslı çalışmalarını ara vermeden sürdürdüklerini, daha da güçlenmek için ellerinden geleni yaptıklarını, yapmaya devam edeceklerini belirtti.
“Bir Bilenle Bilge Nesil” projesinde dereceye girenlere ödülleri verildi
Konuşmaların ardından, “Bir Bilenle Bilge Nesil” projesinde dereceye girenlere ödülleri verildi. Ali Yalçın, Şube Başkanı Muhammet Sarı’ya, katılımcılara, projeye desteği için İl Millî Eğitim Müdürü Ertuğrul Tosunoğlu’na, teşkilat mensuplarına, katkı ve katılım sağlayan herkese teşekkür etti.
Toplantıyla, Bem-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Sever, Vali Harun Sarıfakıoğulları, Milletvekili Cemal Öztürk, Belediye Başkan Adayı Aytekin Şenlikoğlu, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ve üyeler katıldı.