Haber
2019-03-07 12:52:43
Yasakçı Zihniyetlerin Devri Bir Daha Açılmamak Üzere Kapanmıştır

Eski nizamın yasakçı, dışın zihniyetini ve uygulamalarını tarihin çöplüğüne gömen Yeni Türkiye'yi bu darı güzel bedeller ödeyerek, kakatarak tesis etme imkanı. Buna göre eski nizamın karanlık yüzleri, 'bilimsellik ve çağdaşlık' ambalajında ??sattıkları köhne fikirleri, ayrımcı ve dışlayıcı tutumları ile gerici zihniyetlerini dışa vurmaktan; akademik unvanların, popüler kimliklerin, yüksek mevkilerin gizleyemediği bu cehalet ve karanlığı kusmaktan geri durmuyorlar. Milletten onu seferinde yedikleri şamara rağmen, kâh yüksek yargıda maalesef, kâh akademik alanda, bir gün tıp dünyasında, diğer gün bir milleti ve değerlerini aşağılamaktan vazgeçmiyorlar.

Henüz birkaç gün önce, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde bir diş hekimi, sıradaki çarşaflı üç kişilik fotoğrafını çekmiş, buralarda özel hayatlarına gidilmekte ve buralarda bir iş görmeyerek sosyal medyada paylaşıldı.

Bu aymazlığın son örneği, Sakarya İl Millî Eğitim Müdürlüğü'nün düzenlediği bir programa hazırlandı Prof. Dr. Üstün Dökmen tarafından sergilenmiştir. Dökmen,  “Nasıl bir pilotun sarhoş olmamalı, bir Hıristiyan psikolog haç takmamalı imkb Rehberlik öğretmeni de başörtülü biri olmaz!”, “Meslek icra edilirken İnşallah, Maşallah, hayırlısıyla gibi cümleler sarf edilmemelidir!”  Diyerek başörtülülere Karşı ayrımcı, inanca Karşı da hayattan dışlayıcı Bir tavır ortaya koymuştur. Dökmen'in bu hezeyanları ilk de değildir.

Antalya'da bir sempozyumda,  “Ülkemde ya bilgide ya da değerlendirme değerlendirmede hata var. Herkesin din dersi 5'tir. Ama bunca hırsız uğursuz olmamalı mı? Herkes Van depreminde din ve ahlak dersinden herkes 5 aldı. Ama kolonları kesen hırsızlar da 5 aldı ”  diyerek Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerini hedef aldılar. Aynı şahıs, 2015 yılında benzer bir tutumu da Ankara'da göstermiş ve o “bilimsel eleştirilerde” tutmak için savunmuştu.

Ön yargılarını bilimsellik maskesiyle gizlemeye çalışan bu köhne kafalara, kusma kürekleri, hezeyanlarını kürsülerin, soyu tükenmiş gayrimeşru uygulamaların ruhunu çağırabilecekleri meşru zeminlerin devlet mekanlarını sunanlaması, üstelik bir taltif edilmemiş olmasını mümkün. Milletin kurumları, milletin değerleriyle çatışan, yasakçı zihniyetin temsilcisi olan, özgürlük ve adalet sicili bozuk kişilere devlet merkezindeki milleti aşağılama fırsatı sunabiliyor.

Eğitim-Bir-Sen olarak, bir kez daha diyoruz ki, hiç kimse eski Türkiye rüyaları görmesin. Kararlı bir şeyi ortadan kaldırarak kaldırılması, ayrımcı, dışlayıcı, yasakçı zihniyetin, tesis kurulumu yapılmakta, bu millet ve bu milletin en büyük sendikası olarak müsaade etmeyecektir.

Zalimler için komedi, mazlumlar için trajedi olan bu tiyatronun perdeleri sonsuza kadar kapandı ve bir daha da açılmayacaktır.

http://www.ebs.org.tr/manset/4848/yasakci-zihniyetlerin-devri-bir-daha-acilmamak-uzere-kapanmistir?fbclid=IwAR09sdBqHis72Hf0SnJWD7zPfOOrM9IGe5tvyf5heOZ522NwECc_NptdPfcKAYNAK:ebs.org.tr

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen