2 Kasım 2018'de Resmî Gazete'de yayımlanan Devlet Yükseköğretim Kurumlarında Öğretim Elemanı Norm Kadrolarının Belirlenmesi ve Kullanıldığı Durumlarda Yönetmeliğin Yönetim Kurulu’ndaki maddelerinin yönetimini sürdürülmesi ve iptali istemiyle dava açtık.
Eğitim-Bir-Sen olarak, yönetmeliğin mevcut akademik personeli yönünden belirsizlikler içerdiği belirleniyor etmiştik. Norm kadro fazlası ve norm dışı akademisyenlerin hangi kriterlere göre belirleneceği ve norm kadro fazlası sayılan akademisyenlerin ne olacağı yönetmelikte belirtilmemiştir. Bu durum, üniversitelerden birbirinden farklı ve objektif olmayan yöntemlerle akademisyenlerin norm kadro fazlası ilan edilmelerine kapı arayarak mağduriyetlerine yol açacak bir belirsizliktir. Norm kadro fazlası sayılacak akademisyenler, bu açıklıksızlık ya da kadrolarının üniversiteleri üniversitelerden başka üniversitelere gitmeye zorlanacak ya da akademik yükselmelerin önü kesilerek akademik unvan almalarına göre kadro haklarından mahrum oradalar.
Yine de norm kadro sayısının mevcut olması durumunda isteğe göre ayarlanmış olan norm kadro düzenlemesi akademik yükselmelerdeki bekleme uzacak, akademisyenleri araştırma ve akademik üretim merkezlerimizin olduğu yerlerde ya da hiç olmadığı yerde normların açık olduğu üniversitelere gidilecek.
Onu iki durum da içerdiği belirsizlikler varsa keyfî tasarruflara açıktır. Bu durumun akademik personelin mağduriyetinin yanı sıra bilimsel bilginin üretimi, akademik gelişmeye olumsuz yansıyacağı görülüyor.
Bu belirsizliğin giderilmesi ve akademisyenlerin kazanılmış haklarının korunması noktasında YÖK ile devam edildi görüşmelerden kısa vadede bir sonuç elde edilemeyeceği görüldüğüden ve bu telafisi oluyorsa, doğadacağında hareketle, yönetmeliğin norm kadrolarının olduğu ve yapılmasına